DUYU MODÜLASYONU ve DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU arasındaki ilişki nedir?
İnsanlar duyuları
aracılığıyla vücutlarından ve çevrelerinden uyarı alırlar ve bu süreç her an
hiç durmaksızın devam eder.Uyaranların duyu organları tarafından alınıp beyne
iletilmesi ‘duyu süreci’dir. Bu bilgilerin merkezi sinir sistemimiz tarafından
organize edilip,anlamlı hale getirilmesi ise ‘algı’ sürecidir. Davranışlarımız
tipik olarak amaca yöneliktir ve bu davranışları ortaya koyabilmek için iç ve
dış uyaranlara ihtiyacımız vardır. Uyaran gereksinimlerimiz ne kadar doğru
karşılanıyor ise çevreye o kadar uyum sağlarız.
Bu nedenle duyusal sistemimiz
duygularımız,öğrenimimiz,davranışlarımız ve günlük yaşam becerilerimiz için
temel niteliğindedir.
Merkezi sinir sistemimiz
uyaranları algıya dönüştürürken çok önemli iki sistem kullanılır.Bunlardan ilki
hangi uyaranı algıya dönüştüreceğimiz bilgisidir ve biz bu bilgi sayesinde
gerekli uyaranı seçip kullanırız.İkinci sistem ise gereksiz olan uyaranları
ihmal edebilme becerimizdir.Gün içerisinde hiç durmaksızın uyaran
bombardımanına maruz kalırız.Ama merkezi
sinir sistemimiz gereksiz uyaranları ihmal etme donanımına sahiptir.Bu duruma
duyu modülasyonu denir.
Modülasyonda zorlanma
yaşayan çocuklarımızda; duyusal hassasiyetler,odaklanma ve dikkati sürdürme
zorlukları çok sık görülür.
Modülasyon da zorlanma yaşayan çocuklarımızın
yaşadığı yaşadığı bir diğer sıkınıtı; etraflarından ve vücutlarından aldıkları
uyaranları ideal bir biçimde filtre edemediklerinde ortaya çıkar.Merkezi sinir
sistemi uyaran analizini doğru bir biçimde yapamadığı zaman, stabil olmayan bir
uyarılma seviyesi ile karşılaşırız.Bu durum da ya ortama uygun olmayan fazla
yüksek bir hareket seviyesine ya da tam tersi düşük bir hareket seviyesine
neden olur.Bu alandaki amaçlarımız,stabil bir hareketlilik seviyesi
bağlamak,hedefe odaklanma süresini artırmak,hedefe odaklanırken gereksiz
uyaranları bastırabilme ve bilgilerimizi kullanabilme yeteneği
geliştirmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder